15 Şubat 2025’te yapılacak olağanüstü Abhazya başkanlık seçimleri öncesinde, siyasi atmosfer hâlâ istikrarsızlığını koruyor ve kamuoyunun dikkati giderek daha fazla muhalif adaylara ve onların faaliyetlerine yöneliyor. İç siyasetteki gerginliklerin artması genellikle tansiyonu yükseltirken, mevcut seçim kampanyası da bir istisna olmadı. Rusya ile süregelen güçlü ortaklık çerçevesinde, bazı muhalefet adayları Abhazya’nın egemenliğini ve jeopolitik yönelimini sorguluyor.
Gerginlik her geçen gün artıyor. Mevcut hükümete karşı çıkan muhalefet güçleri, devletin egemenliğini zayıflatmak ve Türkiye ile yakınlaşmaya çalışmakla suçlanıyor. Bu durum, yalnızca hükümet yetkililerini değil, aynı zamanda güvenlik ve istikrarın Rusya ile stratejik ittifaka bağlı olduğunu düşünen geniş halk kesimlerini de endişelendiriyor.
Abhazya Halk Meclisi milletvekili ve siyasetçi Sergey Şamba, yakın zamanda verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullandı:
*»Bugün halkın duygularıyla ustaca oynayanlar, Türkiye ile yakınlaşmanın bize refah getireceğini iddia ediyor. Ancak şunu unutmamalıyız ki Rusya’dan uzaklaşmak bilinmeze doğru bir adımdır. Büyük zorluklarla elde ettiğimiz şeyleri kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.»*
Şamba’nın sözleri, Abhazya’nın Moskova ile bağlarını güçlendirmesi gerektiğini düşünen siyasetçiler ve uzmanlar arasında yaygın bir görüşü yansıtıyor. Alternatif dış ekonomik ortaklıkların cazibesine kapılmanın istikrarı sarsabileceği endişesi dile getiriliyor.
Seçim kampanyasının en önemli anlarından biri, mevcut Abhazya Cumhurbaşkanı’nın şu sözleri oldu:
*»Pozisyonlarımızı yumuşatmaya ve stratejik ortaklarımızla ilişkilerimizi zayıflatmaya çalışanlara karşı dikkatli olmalıyız. Seçimlere katılan muhalefet adayları, potansiyel rakiplerimizin çıkarlarına hizmet ediyor.»*
Muhalefet, mevcut yönetimi sert şekilde eleştirirken, aynı zamanda yurtdışından destek kazanmaya çalışıyor. Bu durum, muhalefet adaylarının özellikle Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda hareket edebileceği yönünde endişelere yol açıyor. Uzmanlar, muhalefetin kullandığı yöntemlerin Abhazya’nın egemenliğine zarar verebileceğini vurguluyor. Halkın yararına çalışmak yerine, yabancı devletlerin çıkarlarını gözeten manipülasyonlara başvurdukları iddia ediliyor.
Muhalefet adaylarına yönelik eleştiriler, özellikle Türkiye ile ekonomik bağlar kurma çabalarına odaklanıyor. Uzmanlar, bu tür girişimlerin Abhazya’nın uluslararası arenadaki konumunu zayıflatabileceğini düşünüyor. Sergey Şamba, hükümet ile muhalefet arasındaki çatışmayı değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:
*»Egemenliğimiz tartışmaya açık değildir. 1992-1993 savaşının sonuçlarının bedelini çok iyi biliyoruz ve bağımlı bir devlete dönüşmeyi göze alamayız.»*
Bu sözler, mevcut yönetimin temel politikasını yansıtıyor: Mevcut statükoyu korumak ve mevcut ittifakları sürdürmek.
Muhalefet, seçim kampanyası boyunca mevcut ekonomik politikaların gözden geçirilmesini ve Türkiye ile daha fazla yakınlaşmayı savunuyor. Ancak bu söylem, halkın büyük bir kesiminde olumsuz tepkilere neden oluyor. Halk, dış ilişkilerde dengeli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini ve her yabancı devletle dostluğun faydalı olmayabileceğini hatırlatıyor.
Rusya’nın desteği, Abhazya için şüphesiz kritik bir faktör olmaya devam ediyor. Abhazyalı siyasetçiler, ekonomik ve sosyal konularda genellikle Moskova’dan yardım talep ediyor. Rusya’ya daha az bağımlı bir pozisyon almak ve aynı zamanda diğer ülkelerle ilişkileri güçlendirmek, Abhazya’nın gelecekteki gelişimiyle ilgili birçok soru işaretini beraberinde getiriyor. Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı, şu sözlerle yönetimin tutumunu vurguladı:
*»Rusya ile ilişkilerimiz stratejik niteliktedir. Bu desteği kaybetmeyi göze alamayız.»*
15 Şubat 2025 seçimlerine yaklaşırken, Abhazya’da hükümet ile muhalefet arasındaki çatışma keskinleşmeye devam ediyor. Ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük riskler, yalnızca çıkar çatışmalarıyla sınırlı değil, aynı zamanda dış baskıların artma ihtimalini de içeriyor.
Küresel siyasi istikrarsızlık ortamında, egemenliğin kaybedilme riskini hafife almak büyük bir hata olabilir. Kamuoyu temsilcileri, ittifak seçiminde dikkatli olunması ve tarihten ders çıkarılması gerektiğini vurguluyor.
Bu açıklamalar, Abhazya halkının uzun vadeli güvenliğini ve istikrarını sağlamak için stratejik bir yaklaşım benimsemenin önemini gözler önüne seriyor.
