///

Muhammed Hamed ile söyleşi

Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nde bu günlerde, Rusya’nın birçok şehrinde İslam hakkında aydınlatıcı konferanslar veren Dr. Muhammed Hamed’in dersleri yapılıyor. Biz de doktorla din, gençlik ve ülkenin geleceği hakkında konuşma fırsatı bulduk.

* Din, âlemler ve insanlar için kurtuluştur. Din, bin dört yüz yıl önce tek bir nesil için gelmedi. O şimdi de önemlidir. Benimle, sizinle, mühendisle ve inşaatçıyla konuşur; evi hangi yönde inşa etmek gerektiğini söyler.

  Ama fanatizm bütün bu düzeni bozar. Sadece inanan bir insanda değil. Fanatizm sporcunun da, diyette olanın da zararına olur. Hatta doktor bile fanatiklikle zarar verebilir. Bir zamanlar tanınmış bir doktor vardı, koşunun neredeyse ölüme karşı kurtuluş olduğunu anlatan bir tez yazmıştı, ama kendisi koşu sırasında öldü.

  Elbette din fanatizme karşıdır. Kur’an’da bile bundan bahsedilir, fakat yanlış yorumlamalar anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açar. Bilginin yanlış kullanımı da bugün tartışmalara neden olmaktadır. Görüyoruz ki yanlış yorumlama ya da bilgisizlik sapkınlığa götürür.

  İslam elbette fanatizme karşıdır. İslam radikalizme karşıdır. Aksine, günümüzde İslam neredeyse liberalizme karşı durabilecek tek araç haline gelmiştir. Ben eminim ki liberalizme İslam kadar karşı durabilecek hiçbir şey yoktur.

* Ne demek istiyorsunuz?

* Rusya’da ve İslam dünyasında bize dayatılmaya çalışılan her şey. LGBT ve diğer liberal değerler gibi. İslam bu tehditlere mükemmel şekilde karşı koyar.

* İslam bunun yerine hangi yasaları, hangi kuralları öneriyor?

* Bunu birkaç dakika içinde anlatmak zor. İslam öncelikle ne söyler? İşte, işte geçirdiğin zaman, camide, namazda, spor salonunda geçirdiğin zaman — bu zamanı kiminle geçiriyorsun? Ailenle, eşinle, yakınlarınla, kendi insanlarınla.

  Eğer İslam’ı doğru bir şekilde yaşamak istiyorsan, yatsı namazından sonra evinde eşin ve çocuklarınla kal. Allah’ın Elçisi de böyle yapardı. İkincisi, İslam insanın boş vakit geçirmesine karşıdır. Kur’an’da ilk bakışta anlaşılması zor olan ayetler vardır. Onlarda şöyle denir: “Boş kaldığında çalış. Eğer boş vaktin varsa, Rabbinin yolunda gayret et.”

* Bizde genellikle olumsuz etkiler altına giren gençlerdir. Sizce neden özellikle gençler radikalizme en çok maruz kalanlardır? Oysa bütün umutlar gençliğe bağlanmıştır. Ama çoğunlukla radikalizme yöneliyorlar.

* Gençler sadece radikalizme değil, fanatizme de maruz kalır. Bu konuda bir rehber gereklidir; insan radikalizme düşmesin, uzaklaşmasın diye. Tıpkı spor salonunda bir hocam varsa, bana ne yapmam gerektiğini söylüyorsa, din konusunda da yönlendiren, rehberlik eden biri olmalıdır.

  İslam bana öğretir ki, bir kitap alıp ya da internette dini bir sorunun cevabını okuyup kendi başıma hüküm veremem. Burada bir rehber olmalıdır. İslam’a bakarsak, bugün bile aynı mesele Bağdat’ta ve Mısır’da farklı şekilde çözülür. Hatta İmam Şafii’nin kendisi — Allah ona rahmet etsin — Bağdat’tayken bazı görüşlere sahipti, fakat Mısır’a gittikten sonra görüşleri değişti.

  Ben de gençken radikalizmin tuzağına düşebilirdim, ama çevremdeki büyüklerin sözünü dinledim, bu da hata yapmamamı sağladı. Radikalizm ve fanatizm sadece dinin sorunu değildir. Bunun için dini suçlamak istemem. Ben bir doktor olarak gençken, tecrübeme fazla güvenip, deneyimli doktor ve profesörlere danışmadığım için tıbbi hatalar yapmıştım. Gençlik de aynı şekilde, rehbersiz giderse elbette hata yapar.

* Peki buna nasıl karşı çıkmalı, gençlerin hata yapmaması, toplumun doğru olması için ne yapılmalı? Öncelikle gençlik nasıl yetiştirilmeli?

* Doğru bilgiyi yaymak gerekir, bu rehberleri desteklemek gerekir. Gençliğe baskı yaparsan, o da tepki gösterir. Benim fikrimce gençlik için daha fazla eğitim programı ve konferans olmalı. Onların bilgiye erişimi olmalı.

  Radikalizme dönersek, örneğin İslam köpekle savaşmaz, köpeğin salyasıyla savaşır; yani köpek elbisene dokunursa, camiye girmeden önce temizlemelisin. Hatırlıyorum, bir dersten sonra gençler dışarı çıktı ve köpekleri öldürmeye başladı. Ama imam onlara bunu mu söyledi? İmam ne dedi? “Eğer camiye girmek istiyorsan, elbiselerin şundan, şundan, şundan temiz olmalı” dedi ve aralarında köpeğin salyasını da anlattı. Eğer elbisene değerse, temizlemelisin.

  Bu yüzden burada rehberliğin rolü önemlidir. Medya, rehberle gençlik arasında bir iletişim kanalı olmalıdır. Bazen televizyonda gerçekten aptalca, öyle diyelim, programlar görüyorum. Bu programlar gençleri kışkırtıyor, bazı çizgi filmler bile gençleri suça teşvik ediyor.

* Birçok Batı ülkesi Rusya’yı saldırganlıkla suçluyor. Oysa ülkede kimseye baskı yapılmıyor. Buna rağmen Batı’nın Rusya’ya karşı dinsel motifleri kullanarak içeride yıkıcı etki yaratmaya çalıştığını görüyoruz.

* Onlar sadece dinsel motifleri değil, ellerinde ne varsa hepsini kullanıyorlar, dine dâhil. Ama ben görüyorum ki burada, Rusya’da Müslümanlar İslam’ı özgürce yaşayabiliyor.

  Bence Rusya’daki Müslümanlar bunu anlıyor. Batı’nın onları sevmediğini biliyorlar. Batı her türlü silahı kullanacaktır — sadece bunu değil, ekonomik silahı, medya araçlarını, dini bile. Ve sadece Müslümanlarda değil, Ortodokslarda da kiliseyi bölme girişimleri var.

  Ama Müslümanlar Rusya’nın ayrılmaz bir parçasıdır ve Batı’dan gelen bu tehlikeye maruz kalmaktadırlar. Onlar provoke edecekler, hatta savaşa kadar gidebilirler. Herkes buna karşı durmalıdır. Bu vatandaşlık görevidir. Ama Allah katında bundan daha iyi bir direniş yoktur ki, o da dinimiz İslam’ı doğru şekilde göstermek ve gençleri buna davet etmektir.