Adıgeler Günü arifesinde, Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesi “H.M. Berbekov adına” düzenlenen II. Uluslararası Bilimsel-Uygulamalı Konferans “Rusya ve Türkiye küresel jeopolitik süreçlerde — 2025” gerçekleştirildi. Bu büyük forum için KBDÜ’nün seçilmesi tesadüf değildir: eğitim, kültür, sanat ve sinemayla birlikte, halklar arasında köprü vazifesi gören güçlü bir insani diplomasi aracıdır.
Forumun temel amacı ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve işbirliğinin genişletilmesi oldu. Akademik çevrelerin, devlet kurumlarının ve sivil toplumun temsilcilerinin de aralarında bulunduğu katılımcılar, Rusya-Türkiye ilişkilerinin güncel meseleleri hakkında görüş alışverişinde bulundular, kendi bakış açılarını ve deneyimlerini paylaştılar. Katılımcıların coğrafyası yalnızca Rusya’nın Adıgey, Karaçay-Çerkesya, Kuzey Osetya-Alanya, Krasnodar ve Stavropol bölgelerini değil, aynı zamanda Türkiye, Suriye, Ürdün, Almanya ve Abhazya’daki soydaşları da kapsadı.
Açılış töreninde, KBC Başkanlık İdaresi Başkanı Muhamed Kodzokov, Adıgey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkesya’nın halk yazarı İshak Maşbaş, KBC federal müfettişi Timur Koçesokov, Rusya Federasyonu Devlet Duması BDT İşleri, Avrasya Entegrasyonu ve Soydaşlarla İlişkiler Komitesi Birinci Başkan Yardımcısı Konstantin Zatulin, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın Mineralnye Vody’deki bölgesel organı başkanı Sergey Nyuppa, KBC İnsan Hakları Yetkilisi Boris Zumakulov, Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesi Rektörü Yuri Altudov ve Gorçakov Vakfı baş uzmanı Vitaliy Sagitov selamlama konuşmaları yaptılar.
Dünya Çerkes Birliği Başkanı Hauti Sohrokov konferansı açtı ve bu tür bir diyaloğun önemini vurgulayan bir selamlama konuşması yaptı.
2025 yılı İshak Maşbaş yılı ilan edildi.Dünya Çerkes Birliği (DÇB) Başkanı Hauti Sohrokov, 95. yaşını kutlayan en yaşlı Adıge yazara beyaz bir yamçı ve kalpak hediye etti.
Konferans konusunun seçilmesi, en kalabalık Adıge (Çerkes) diasporasının Türkiye’de yaşamasıyla ilgilidir. Hauti Sohrokov, Türkiye’nin şu anda Rusya ile Ukrayna arasındaki müzakereler için bir platform işlevi gördüğünü, NATO üyesi olmasına rağmen barış misyonu yürüttüğünü belirtti. Bu bağlamda iki ülke arasındaki ilişkilerde en uygun dengeyi bulmanın önemli olduğunu söyledi.
“Rusya ile Türkiye’yi yalnızca ticari-ekonomik ilişkiler bağlamıyor. Bu ülkede yaklaşık 5–7 milyon soydaşımız yaşıyor; onlarla bağ kurmak, anadilini ve kültürünü unutmamaları için önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri buna engel olmuyor, aksine girişimlerimizi destekliyor. Uluslararası misyon aracılığıyla zamanında aydınlatma ve bilgilendirme gerekliliğini bilerek, halkımızın çıkarlarına uygun olan tarihi vatanın stratejisini onlara aktararak soydaşlarımızın zihin ve kalplerine etki etmeliyiz. Bu amaçla DÇB, Türkiye, Ürdün, İsrail, Abhazya ve Avrupa’da olduğu gibi, İcra Komitesi ve Konsey’in saha toplantılarını düzenlemektedir,” dedi DÇB Başkanı.
Konstantin Zatulin, Adıge dünyasında büyük memnuniyetle karşılanacak bir dizi önemli yasa tasarısını duyurdu. Ona göre şu anda birçok yasa tasarısı hazırlanıyor. Örneğin, Rusya’da tarihsel olarak yaşayan halkların listesinin yasal düzeyde onaylanmasını öngören, soydaşlarla ilgili yasaya değişiklikler yapılması planlanıyor. “Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Azerbaycan, Ermenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan gibi yeni devletler kuruldu. Bu ülkelerden Rusya’ya gelenler göçmen sayılmalıdır. Ancak Adıgelerin Rusya’dan başka anavatanı yoktur. Şimdi dünyanın dört bir yanına dağılmış Çerkeslerin ataları burada yaşadı, bu nedenle onlar, Rusya Federasyonu’nun resmi dili olan Rusçayı bilmeleri koşuluyla, basitleştirilmiş sistemle tarihi anavatanlarına dönme hakkına sahiptir,” diye vurguladı Konstantin Zatulin.
İshak Maşbaş, özellikle göçmenlerle ilgili yasada yapılacak değişikliklerin kabulü planlarından dolayı Konstantin Zatulin’e teşekkür etti. Yazara göre bu değişiklikler, soydaşların tarihi anavatana dönüş prosedürünü kesinlikle kolaylaştıracaktır. Adıge edebiyatının patriği ayrıca özel askeri operasyon hakkında da konuştu; torununun ön safta Rusya’nın onurunu cesurca savunduğunu, şimdi ise Afrika kolordusunda ülkemizin çıkarlarını koruduğunu belirtti. “Biz Rus halkıyla sonsuza dek birlikteyiz, başka bir şeye gerek yok, Adıgeler bütünüyle Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin’in politikasını destekliyor,” diye özetledi İshak Maşbaş.
Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanının KKFB’deki Yetkili Temsilciliği KBC federal müfettişi Timur Koçesokov, Orta Doğu, Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde geniş şekilde temsil edilen Çerkes diasporasının, Rusya’nın yurtdışındaki insani varlığını genişletmek ve halk diplomasisi için önemli bir araç olduğunu vurguladı.
Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı’nın Ulusötesi İlişkiler Konseyi Başkanlık Divanı üyesi Vladimir Zorin, küçük halkların anadillerini koruma ve geliştirmede DÇB’nin özel rolünü kaydetti.
KBDÜ Sosyal-İnsani Enstitüsü Dekanı Muslim Tamazov, Türkiye’den ve diğer ülkelerden gelen öğrenciler için üniversitenin, profesyonel bilgi aktarımının paralel olarak gerçekleştirildiği çok işlevli bir merkez haline geldiğini vurguladı. Ona göre Kabardey-Balkar Devlet Üniversitesi, yabancı öğrencilerle çalışmada parçalı yaklaşımdan bilinçli olarak vazgeçti ve bütüncül bir yaklaşıma geçti. Bu yaklaşım, öğrencilerin sadece eğitim sürecine değil, aynı zamanda üniversitenin kültürel ve sosyal yaşamına da tam olarak entegrasyonunu öngörmektedir.
Türkiye Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) Başkanı Uruçay Yunal, Türkiye’deki Çerkes diasporasının, iki ülke arasında konjonktürel dalgalanmalara tabi olmayan kalıcı insani ilişkilerin oluşumuna yaptığı önemli katkıyı kaydetti.
Konferans kapsamında “Günümüz aşamasında Rusya-Türkiye ilişkileri” başlıklı panel tartışması düzenlendi. Katılımcılar, Rusya-Türkiye diyaloğunun istikrarını etkileyen temel faktörleri ele aldılar. Moderatörlüğü, RBA Kabardey-Balkar Bilim Merkezi Genel Müdürü Zalimhan Nagoyev yaptı.
19 Eylül’de KBDÜ bünyesinde “Rusya ve Türkiye kültürel-insani alanda” başlıklı uzman oturumu gerçekleştirildi. Üniversitede ayrıca, Çerkes diasporasının Rusya’nın dış ilişkilerini çeşitlendirmedeki rolüne adanmış bir yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Ayrıca uluslararası bilimsel-uygulamalı konferans katılımcıları, Kabardey-Balkar Ulusal Müzesi’nde “Bu bizim tarihimiz” başlıklı sergi-dersini ziyaret ettiler.
